True Blood , 2008 yılında fantastik dram türünde yayınlanmaya başlayan bir ABD yapımı bir dizidir. İnsan-vampir ilişkisini bambaşka bir bakış açısıyla ele aldığı için açıkçası benim ilgimi çok çekti.
Dizi, True blood adıyla sentetik kan üretimi yapılıp piyasaya sürülmeye başlandığında vampirlerle insanların içiçe yaşamaya başlamasını konu alıyor.
Zihin okuma yeteneğine sahip bir garson kızın hayatı çevresindeki insanların düşüncelerini duymaktan bıktığı bir anda çalıştığı bara bir vampirin (esas oğlan) gelmesiyle değişiyor.
Vampir ilgisini çekiyor, çünkü beyin dalgası yaymadığından onun düşüncelerini okuyamıyor ve yanında kendisini çok rahat hissediyor.
Dizinin ilk sezonlarında "bu nasıl bir dizi ya?", "bu ne biçim dizi anlayışı?" gibi soruları sorabilirsiniz. Ben çok sordum kendime ama izleyemeye de devam ettim.
En başlar +18 diyebilirim. Dizi ilerledikçe rayına oturuyor ve isteseniz de başlardaki gibi açık sahneler bulamazsınız..
Vampirlerin hayatlarını devam ettirmeleri için onları kendi kanıyla besleyen ilginç insanlar çok bu dizide :) Gündüzleri tabutlarında geceleri sokaklarda insan içine çıkan vampirler ağladığı zaman ise göz yaşı yerine kan akıyor ve çok komik bir görüntü oluyor :)
İlk çıktığı zamanlardan beri izliyorum bu diziyi. Favori dizilerim arasındadır. Vampirlere başka bir açıdan bakmak isterseniz diziyi izlemenizi tavsiye ederim.
Sevgiyle kalın
Hoşçakalın